Bel Rahatsızlıkları

Bel Hastalıkları

Bel ağrısı, en yaygın olarak karşılaşılan, insanı mutsuz ve rahatsız eden hastalıklardan biridir. Halk arasında...

Devamini Oku

Bel Ağrısı

Bel ağrısı ilk atağı genellikle 25-30 yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Bel ağrısı ortalama 55 yaş civarında daha...

Devamini Oku

Cauda Equina Sendromu

Genellikle L3-L4 veya L4-L5 akut medial masif herniasyonu sonucu gelişir. Belirtileri:Süvari yaması tarzında anestezi, iki taraflı aşil...

Devamini Oku

Bel Egzersizleri

Sırtüstü yatar pozisyonda bir dizinizi ellerinizle kavrayın ve göğsünüze doğru yavaşça çekin. Yavaşça bacağınızı uzatın ve...

Devamini Oku

Lumbal Stenoz

Lomber dar kanal, omuriliğin çevresini saran spinal kanalın yavaş yavaş daraldığı ve omuriliğin ve...

Devamini Oku

Ankilozan Spondilit

Ankilozan spondilit Halk arasında Prof Ahmet Mete Işıkara ve Suna Pekuysal hastalığı olarak bilinir. “Kaynaşma” (ankiloz) ve...

Devamini Oku

Bel, toplam 5 adet omurun üst üste dizilmesi ile oluşmaktadır.

Her bir omur, önde gövde, arkada çember şeklinde kemikten oluşur ve üst üste geldiğinde arka kısımlar omurilik kanalını meydana getirir. Omurilik kanalı; omurilik, omurilikten çıkan sinirler ve bel bölgesinde at kuyruğu gibi püskülleşen sinir uzantıları için güvenli bir geçiş yeridir. 

Disk adı verilen özelleşmiş kıkırdaklar, omurlar arasında yastık görevi yaparak omurganın hareketliliğini sağlarlar. Diskler aslında omurların birbirine sürtünmesini engelleyen jöle kıvamında amortisörlerdir.Disklerin görevi yürüme, oturma, yük kaldırma sırasında oluşan sarsıntıları emmek, omurların üzerine düşen yükü eşit olarak azaltarak, ağırlığı dengeli biçimde alt seviyelere iletmektir.

Diskin kan damarları erken dönemde ortadan kalktığı için ,beslenmesi lenfatikler ve ekstrasellüler sıvıdan ozmoz yoluyla olur. Gençlerde diskin su içeriği %88 iken, yaşlılarda %70 den azdır.

Diskin tam ortasında nukleus denilen, yumuşak, yarı sıvı kıvamında bir çekirdek yer alır. Çekirdek anulus denilen başka bir kıkırdak halka ile kuşatılır ve dışarı fıtıklaşması önlenir. Diskler, musluk contalarına benzerler ve yükü dağıtan bir amortisör gibi görev yaparlar. Diskler, şekil değiştirme kabiliyetine sahip olup, omurgaların hareketi ile belin bir bütün olarak çalışmasını sağlarlar.

5 omurga ve aralarındaki diskler, birbirine kenetlenmiş olarak bir bütün oluştururlar. Omurganın arka kısmında bulunan eklemler de ( faset eklemler ) kapsül denilen eklem zarı ile kuşatılır ve bağlarla güçlendirilir. Faset eklemleri vücut yükünün % 5-20' sinin taşınmasından sorumludur.

Kötü kullanıma bağlı yük miktarı arttırılırsa faset eklemlerinde zamanla bozulmalar ve ayrılmalar oluşur. Beldeki kaslar bir veya daha fazla eklemi geçerek yukarıya doğru giderek gövdeye, aşağıya doğru inerek kalçaya uzanırlar ve kemiklere yapışırlar. Omurganın sağda ve solunda sinirlerin çıktığı küçük delikler yer alır. Omurilikten çıkan ve bacaklara doğru giden sinirler buralardan geçerler. Bu sinirlere omurilik sinirleri denir. Omurilik sinirleri kaslarımızın kuvvetini ve derimizin duyusunu sağlarlar. Başka bir deyişle, bu sinirler sayesinde hareket edebilir ve ısı, basınç ve ağrı gibi duyuları algılayabiliriz. Bu sinirler bir nevi alarm sistemine benzerler. Örneğin; vücudumuzda bazı yapıların hasara uğradığını veya hasara maruz kalabileceğini bildiren, ağrı duyusudur. Siyatik sinir, bu sinirlerin birkaçının bir araya gelmesinden oluşur. Bu sinirler her iki bacağa dallar verir ve basıya maruz kaldığında veya hasara uğradığında dizin aşağısına da yayılabilen bacak ağrısı oluştururlar. Bu bacak ağrıları halk arasında da çok iyi bilinen, meşhur siyatik ağrılarıdır.

Belin Görevi

İnsan vücudu, yürüme ve çalışma esnasında hemen hemen her zaman dik pozisyondadır. Ayakta durduğumuzda bel, vücudun ağırlığını taşır. Bu ağırlık oturduğumuzda kalçalarımıza ve ayaktayken, yürürken, koşarken ayaklarımıza da dağılır.

Bel, vücudumuzun üst ve alt bölümleri arasında esnek bir bağlantı oluşturan, omuriliği koruyan ve daha da önemlisi vücut ağırlığını taşıyan bir yapıdır. Omurga, kendisine gelen ağırlıkları, doğal eğrilikleri sayesinde daha kolay üstlenir.
 

Doğal Duruş

Ayakta duran bir insana yandan baktığımızda, kalçanın hemen üstünde içeriye doğru bir kavis görülmektedir. Bu kavise bel girintisi (lordoz) denir. Bu girinti insan belinin doğal bir özelliğidir.

Girintinin derinliği insandan insana değişebilir. Ayakta durma esnasında girinti belirginken, oturma veya eğilme esnasında düzleşir. Doğal olan bu girintinin düzleşmesi, bel problemleri oluşturabilir.

Bilgi ve Randevu Formu
Hemen sizi arayalım

Gizlilik Beyanı

Misafirlerimizin sağlık grubumuzu tanıması ve hizmet ve etkinliklerimizden haberdar olması; bunun yanı sıra vizyon ve misyonumuzu bu vesileyle sizlere yansıtmak ve web aracılığıyla sizleri bilgilendirebilmek bizim önceliğimizdir.


Dolayısıyla; şu anda bulunduğunuz web sitemiz ve mikrositelerimizi hiçbir kişisel bilginizi paylaşmak mecburiyetinde olmaksızın ziyaret edebileceğinizi bildirmek isteriz. Bununla birlikte; sağlık grubumuzdan çeşitli konularda bilgi edinmek üzere web sitelerimizde özgür iradenizle paylaşabileceğiniz; ad, soyad, telefon numarası, e-posta ve bunlarla sınırlı olmamak üzere kişisel durumunuzu yansıtacak hiçbir bilginin 3. kişilerle paylaşılmayacağını önemle ifade ederiz.


Bu yönde siz misafirlerimizce web sitemiz üzerinden paylaşılan kişisel bilgileriniz; yalnızca sağlık grubumuz tarafından ve talebinizi gerçekleştirme doğrultusunda olmak üzere iş ortaklarımızca amacına uygun olarak kullanılabilecektir.


Sağlıklı Günler Dileklerimizle...