Ankilozan Spondilit Romatizmal Hastalıkların Tedavisi ve Rehabilitasyonu
Ankilozan spondilit(AS), kronik, ağrılı, yangısal (enflamatuvar) bir artrit türü ve özbağışık(otoimmün) bir hastalıktır. Başlıca omurga, pelvisdeki sakroiliak eklemler ve büyük eklemler (kalça, omuz) olmak üzere eklem ve çevre yapılarını tutar, sonuç olarak omurganın kaynaşmasına neden olabilir. Omurgada kemiklerin birbirine kaynaması bambu kamışı denilen bir görüntüye neden olur. Hastalıktan muzdarip kişilerin yıllar içinde omurgası sertleşir ve sırtı kamburlaşabilir. AS, bundan başka göz, barsak, böbrek, kalp ve akciğerler gibi yumuşak dokularda da tutulum gösterebilir.
AS, özbağışık (otoimmün) spondiloartropatiler grubunda yer alır ve genetik yatkınlıkla güçlü bir bağı bulunmaktadır. Hastaların %96’sında HLA-B27 geni bulunmaktadır. Bazı barsak ya da idrar yolları hastalıkları AS’in ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Sonuç olarak bu hastalığın, genetik zeminde çevresel etkenlerle ortaya çıktığı söylenebilir.
Tipik hastaları 20-40 yaş arası genç erkekler oluşturduğu gibi, aynı yaşlardaki kadınlarda da görülebilir. Hastalığın kalıtsal olduğu bilinmektedir. Belirtilerin ilk görüldüğü yaşlar ortalama olarak 23′dür.
Belirtileri:
-Haftalar ya da aylar içinde artan bel ağrısı ve sertlik.
-Gün içinde hareket etmekle ya da egzersizle azalan sabah sertliği ve ağrısı.
-Bu belirtilerin 3 aydan uzun süredir devam etmesi.
-Özellikle erken dönemde kilo kaybı.
-Yorgunluk.
-Ateş ve gece terlemesi.
-Topuk ağrısı.
-Kaba etlerde bazen bir tarafta, bazen diğer tarafta değişici karakterde ağrı.
-Göğüs ağrısı (özellikle batıcı tipte).
Belirtiler tipik olarak, bazen omurganın tamamına yayılım gösteren, genellikle omurganın ortasında yerleşen kronik ağrı ve sertliktir, bu ağrı, bir ya da iki kalçaya ya da uyluktan sarkoliak eklemlere kadar yayılım gösterebilir. Bu belirtliler kademeli olarak ilerler. Başlangıçta genellikle ankilozan spondilite özgü değillerdir. Ortalama olarak, tanı almadan 8,5 ila 14,5 yıl öncesine kadar başlangıç gösterebilirler. Erkekler kadınlardan 3:1 oranında daha çok etkilenirler ve kadınlardan daha farklı seyir gösterirler.
Uzman doktorun uygun göreceği ilaçlar kullanılmalıdır. Bunun yanı sıra, hastalığa özel olarak düzenlenmiş egzersizlerin düzenli olarak yapılması çok önemlidir.